Yapay Zeka destekli içerikler nedir ve nasıl yapılır?

Birden çok üretken yapay zeka türü vardır.

Şiirden e-postaya kadar her türlü metni yazmak için metinlerle eğitilmiş ve insanların eserler üretmesine yardımcı olan büyük dil modelleri vardır. İllüstrasyonlar, tablo gibi eserler, logolar ve farklı içerikler üretmek üzere görsellerle eğitilen difüzyon modelleri insanların her türde resimler oluşturmasına yardım eder. Popüler üretken yapay zeka destekli araçlarının birçoğunda bu modellerden biri kullanılır.

Sanatçılar, şiir ve hikayelerden analog resimler veya fotoğraf gibi görünen eserlere ve daha farklı içeriklere kadar birçok farklı sanat eserinin üretimi için üretken yapay zekadan faydalanıyor. Üretken yapay zekanın hızı ve esnekliği, içerik üreticilerin projelerine daha hızlı başlayıp süreci daha hızlı tamamlamasına olanak tanır ve kendilerini yaratıcı şekilde ifade etmeleri için yeni ve heyecan verici yöntemler sunar.

İnsanlar ormandaki ağaçlar, şehir manzaraları ve aynadaki yansımaları gibi etraflarındaki nesneleri temel alarak içerik üretir. Üretken yapay zeka ise sözcük ve görüntü biçiminde pek çok bilgiyi de alır ve bunları kullanarak anında yeni içerikler oluşturur.

Bu yeteneği destekleyen teknolojiye sinir ağı adı verilir. Sinir ağı, büyük veri kümelerindeki modelleri bulan bir algoritma ve matematik sistemidir. Yapay zeka destekli bir içerik oluşturucudan bir ağacı anlatmasını istediğinizde yeni bir görüntü oluşturmak için ağaçların neye benzediğine dair öğrendiği bilgileri kullanır. Bu görüntüleri daha da incelikli hale getiren sanatçı olarak aracı yönlendirmeniz, örnek vermek gerekirse pembe bir köknar ağacı veya tropik çiçekler açan bir ağaç görüntüsü oluşturmasını söylemenizdir. Bu araçlar bilgiyle doludur ancak yapay zeka destekli içerikler oluşturmaları için kullanıcıların hayal gücüne ihtiyaç duyarlar.

Herkesten çok daha önce bu tür teknolojilerin sonuçları ve yapay zeka destekli içeriklerde kullanımı hakkında düşünmeye başlayan sanatçılar on yıllardır çalışmalarında farklı yapay zeka türleriyle denemeler yapıyor.

Sanatçı Vera Molnár, 1968'de rastgele oluşturulan resimler üretmek için ilk programlama dilleriyle denemeler yapmaya başlamıştı. Üretken yapay zeka destekli içerikler alanında öncü olarak kabul edilen geometrik tasarımları, büyük müze koleksiyonlarında yer almaktadır.

Hızlıca birkaç on yıl ileriye gittiğimizde New York'taki Modern Sanat Müzesi'nde de yapay zeka tarafında oluşturulan içerikler bulabiliriz. Müze, 2023 yılında Refik Anadol'un olağanüstü ve sürekli değişen eserlerini devasa bir ekranda sergilemiştir. Resimler, müzenin koleksiyonunda bulunan soyut eserlerle eğitilen yapay zeka ile oluşturulmuştur.

Yapay zeka destekli eserler Sotheby's tarafından açık artırmaya çıkarılmış ve Venedik Bienali'nde sergilenmiştir. Yapay zeka, Columbia Üniversitesi ve Rhode Island School of Design gibi kurumlarda sanat eğitimi müfredatlarına eklenmiştir.

Bunlar, yapay zekanın kreatif çalışmaları nasıl etkilediğine dair yalnızca birkaç örnektir. teknolojik gelişmeler gibi yapay zeka da sanatçılara hem eserin nasıl yaratıldığını hem de nelerin sanat olarak tanımlandığını keşfetmeleri için ilham vermiştir.